Kanatlar ve Perspektifİnsan Terbiyecisi
Bu Heykel, insanın doğayla ve teknolojiyle olan ilişkisini felsefi bir derinlikte sorgulayan bir yapıt olarak dikkat çekiyor. İlk bakışta, sakallı bir figürün kanatları ve modern bir teknoloji unsuru olan gözlükle (vision gözlük) donatılmış olması, insanın doğaüstü bir güce ya da kendi sınırlarının ötesine ulaşma arzusunu temsil ediyor. Bu figürün karşısında, fes takmış bir kuş/kartal figürü yer alıyor; doğanın bilgeliğini, özgürlüğünü ve aynı zamanda geleneksel unsurlarını simgeliyor.
“İnsan Terbiyecisi” adı altında değerlendirilebilecek bu heykel, iki farklı dünyayı bir araya getiriyor: İnsan aklının sınır tanımaz yaratıcılığı ile doğanın özgür ve saf varoluşu. Kanatlar, insanın uçma arzusunun, sınırlardan kurtulma isteğinin bir ifadesi olabilirken, vision gözlük teknolojinin rehberliğine duyulan ihtiyacı ve modern insanın algı çerçevesini temsil ediyor. Fes takmış kartal ise, insan tarafından biçimlendirilen ancak doğanın özünden kopmamış bir ruhu ifade ediyor.
Heykelin akışkan formları, figürler arasındaki ilişkinin bir dans ya da bir mücadele olduğunu düşündürüyor. Bu dinamik, insanın doğayı şekillendirme çabası ile doğanın kendi sınırlarını koruma direncini anlatıyor olabilir. Aynı zamanda, bu figürler arasında kurulan bağ, insanın yalnızca doğayı eğitmediği, aynı zamanda doğanın da insanı dönüştürdüğü fikrini çağrıştırıyor.
İzleyici, Heykelin zamansızlığında hem insanın kendi içindeki sınırları aşma mücadelesine hem de doğayla kurduğu kadim ilişkiye tanık oluyor. Heykel, modern dünyanın karmaşıklığını geleneksel bir dille yansıtarak, sosyolojik ve felsefi bir sorgulama alanı sunuyor.