Bu Mermer Heykel, bir koltuk üzerinde eğilmiş bir figürü betimlemektedir. Heykelde figürün başı, kolu ve gövdesi gibi ana hatları korunarak minimalist bir yaklaşımla işlenmiştir. Figürün duruşu ve koltuk ile kurduğu ilişki, izleyiciye fiziksel ve duygusal bir ağırlık hissi verir. Heykel, insanın modern dünyada karşılaştığı duygusal yükleri, yorgunluğu ve kendini tükenmiş hissetme durumunu simgeliyor.
Koltuk, dinlenme veya destek arayışını sembolize ederken, figürün bu koltuğa tam anlamıyla tutunamaması, modern insanın sürekli bir arayışta ve tatminsizlik içinde olduğunu yansıtıyor. Heykelin boşluklarla dolu yapısı, figürün içsel boşluğunu veya tamamlanmamışlık hissini ifade eder; bu boşluklar, insanın kimlik arayışındaki eksiklikleri, hayatta bulamadığı anlamı ve aidiyet duygusunu çağrıştırır.
Bu eser, “Timeless Essence in Actuality” temasına uygun bir biçimde, klasik figüratif estetikle günümüz insanının içsel çatışmalarını bir araya getiriyor. Figürün koltuk ile olan bu karmaşık ilişkisi, bireyin kendisiyle ve çevresiyle kurduğu zorlu bağı sorgulamaya yönlendiriyor.
“Tükenişin Sessizliği” koltuk üzerindeki yorgun ve ağır duruşunu, modern insanın yaşadığı duygusal tükenmişliği ve içsel sessizliği yansıtıyor. “Tükenişin Sessizliği,” heykelin ifade ettiği içsel yolculuğu, bireyin içindeki boşluk hissini ve çevresinden kopmuşluğunu derin bir anlamla birleştiriyor